10 Ocak 2012 Salı

Anevrizmal Kemik Kisti Nedir?

Anevrizmal kemik kisti'nin ne olduğunu bilen doktor sayısı oldukça az öncelikle bunu bilmelisin. Vücudun bunu neden oluşturduğuna dair kesin bir bulgu olmamakla birlikte güvendiğim doktorumun bir düşüncesi var ben de onu paylaşmak isterim. Tabi bunun herhangi bir kesinliği yok.

Malum kemikte oluşan 2 farklı yaralanma türü var. Birisi kırılma diğeri çatlama. Anevrizmal kemik kisti, çatlamadan da ufak yaralanmalarda oluşan, vücudun kendi oluşturduğu damarlı bir doku bir kitle. İstemsiz bir şekilde oluşuyor. Tedavisi mümkün ancak nadir görülen bir kist türü. Bu kistin görüldüğü hastalarının %80'i 20 yaş altında. Omurgada, kolda ve dizde sıkça görülüyor.

Diğer yazılarıma devam etmeden önce böyle bir bilgilendirme yapmak istedim.

İlk Acılar ve Teşhis Süreci

İlk acıyı üniversite sınavındayken hissettiğimi hatırlıyorum. Sıradan kalkarken sağ dizimde ince ama bir o kadar da keskin bir sancı bacağımı kullanmama engel oldu. Aldırmadım. Ancak ilerleyen günlerde ağrı daha da şiddetlendi. İlk günlerde yalnızca dizime yüklendiğimde canım yanıyorken şimdi otururken bile ağrım oluyordu. İnternette yaptığım kısa bir araştırma sonucunda 2 ihtimale kendimi şartlamıştım.

1- Kireçlenme
2- Menisküs

Kireçlenmeyi yaşıma yakıştıramadım açıkcası çünkü henüz 18 yaşındayım. Ancak ufak bir ihtimal olarak kenarda tuttum hep. Menisküs hep daha cazip geldi. Yine internette yaptığım ufak araştırmalarla Menisküs dokularının kendisini iyileştirme gibi bir ihtimalinin olduğunu okudum ve buna bel bağlayarak bir kaç hafta daha acıya katlandım, buz koydum, bandajlar ile dizimi mümkün olduğu kadar az kullanmaya özen gösterdim.

Ancak ağrım oldukça dengesizdi. Dizimi aktif olarak kullandığım zamanlarda hiç acımıyorken, sabah yataktan kalkar kalkmaz acımaya başlıyordu.

ŞİKAYETLERİM
Dizlerimin üzerine oturmam söz konusu bile değildi. Korkunç bir acı veriyordu dizim yaklaşık 100 dereceden sonra. Bunun yanı sıra yorulunca ve soğuk havalarda sızlıyordu ayrıca engebeli arazilerde yürürken bir anda acıya bağlı olarak bacağımı kullanamaz oluyordum.

DOKTORUN İLK TEPKİSİ
Beklemenin bir fayda etmediğini görünce evimize en yakın hastane olan Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi'nin Ortopedi bölümüne muayene olmaya gittim. Doktor beni sırtüstü yatırarak bacağıma bazı hareketler yaptırtmak istedi. Çoğunu yaptığımı hatırlıyorum biri hariç. Menisküs olabilir ama yine de MR çekelim. dedi.

MR sonucumu doktora götürmeden biraz kurcaladım. Görüntü aynen aşağıdaki fotoğrafa benziyordu. Birebir olmasa da %95'lik bir benzerlik söz konusu benim sonucumda.

Tabi şimdi sen daha alışık değilsin. Burası neresi lan? dediğini duyar gibiyim. Bu femur alt uçtaki bir kist. Yani dizin hemen üstündeki kalçana kadar uzanan o kemik varya onun dize en yakın olan kısmı hatta eklem yeri bile sayılabilir. Görüntü dize kuş bakışı olarak değil, ayak hizasından bakılmış gibi görünüyor. Çoğu MR sonucu böyledir. Her neyse. Doktora gösterdim. Doktor beni ve babamı odasındaki sandalyelere oturttu ve çatır çatır şunları söyledi : "Bak delikanlı ben ortopedi doktoruyum. Bacağındaki bu kistin malign olma ihtimalide var benign olma ihtimalide. MR sonucu benign olarak yorumlanmış ancak sen şansa bırakabileceğimiz bir yaş grubunda değilsin. Eğer malign yani kötü huylu ise (ki bu kanser demek oluyor) olay bambaşka boyutlara taşınır ama benign yani iyi huylu bir tümörse bir diğer deyişle sadece kist ise önünde 3 farklı yok var.


1- Bu tarz kistler vücudumuzda zaman içinde oluşabilir. Sebebi çok belli değildir. Kendiliğinden yok olup gidebilirler.
2- Ameliyat olursun. Kist temizlenir, vücudunun herhangi bir yerinden kemik dokusu alınıp oluşan boşluk doldurulur.
3- Kist temizlenir, oluşan boşluk greft adı verilen tıbbi bir malzeme ile doldurulur."


Bizi Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne yönlendirdi. Oradaki ortopedi doktorlarının bu konuda daha tecrübeli olduklarını söyledi.

Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gittik biz de ne yapalım. Orada da bir sürü film, tomografi ve tüm vücut sintigrafisi çektirdik. Bana sorarsanız hepsi aynı bokun mavisi. MR cihazının farklı boyutlardaki versiyonları gibiler. Tabi bu tetkiklerin sonucu çıkana kadar doktor bana "Ben 20 yıllık doktorum iyi huylu tümörü gördüğüm zaman anlarım ama seninki iyi huylu bir tümöre benzemiyor." dediği için 3 günüm zehir zıkkım oldu.

Her şey sintigrafi sonucuna bağlıydı çünkü bildiğim kadarıyla en kapsamlı ve aynı zamanda en radyasyonlu görüntüleme cihazı o, neyin var neyin yok döküyor ortaya. Sonucu almaya gittik babamla. Temizlik görevlisi vardı bankoda. Adımı sordu söyledim. Verdi elime A4 boyutunda bir zarf. Oturduk babamla çıkardık baktık. Raporda Malign yazıyordu. Boyuna ve akciğerlere sıçramış kanser diyordu. O 10 saniyeyi tarif edemem. Ne kelimeler yeter ne de başka bir şey. Ellerime baktığımı hatırlıyorum sadece. İnsan yakıştıramıyor kendine ama raporda yazılanlara göre tıp ne kadar ilerlerse ilerlesin oraya buraya sıçramış kötü huylu tümörlerden bahsediyordu raporda. Biraz daha incelemek isteyince raporun bana ait olmadığını isim benzerliğinde 40'lı yaşlarında başka bir erkeğe ait olduğunu fark ettim. Raporu fırlatarak bu benim değil bu adam kanser diye bağırdığımı hatırlıyorum. Oradaki bütün hastalar bana gülmüşlerdi. Doktor çığlığımı duyunca bu raporu kim verdi deyip hademeyi azarladı ve benim raporumu verdi. Raporum temizdi. Dizimin hemen üstünde iyi huylu da olsa sadece bir kist vardı.

Doktora raporu götürdük. Hmm güzel. dedi ileri görüşlü doktorum. Ne yapacağız dediğimde bana o kistin orada olduğunu unutup bana normal hayatıma devam etmemi, spor yapmamı, kistin oradan alınmasının çok zor olduğunu ancak büyüme gösterirse zor da olsa alınabileceğini söyledi. 3 ay sonra kontrole gelmem koşulu ile hastaneden yollandım.Tabi benim makul ve ılımlı doktorum ameliyatta diz eklemimin zarar görebileceğini ve işler ters giderse ameliyattan sonra yürümemde bile zorluk çıkabileceğini eklemeden beni yollamadı hastaneden.

Şimdi bana kalan kontrole gidene kadar geçmesi gereken 3 ayı doldurmaktı.

Önce Beni Oku!

18 yaşındayım. Ankara'da yaşıyorum. İsmimi vermek istemeyen bir blog yazarıyım. Son 6 aydır - ve muhtemelen önümüzdeki 2 ay daha - Anevrizmal kemik kisti denilen şey ve onun beraberinde getirdikleri ile yaşıyorum. Bu blog sayfasını açmamın tek amacı evde geçirmem gereken sıkıcı nekahat süresini renklendirmek ve başkalarını bu hastalık konusunda bilgilendirmek.

Eğer blogumu okumaya buradan başladıysan sana verebileceğim tek bir spoiler var. İçini ferah tut şampiyon bir bok olduğu yok!